16 Ocak 2023 Pazartesi

ALEVİLİK ÜZERİNE


Alevilik, Türkiye'de sünnilik'ten sonra en fazla mensubu olan ikinci inanç sistemidir. Türkiye'de en çok alevi yerleşimi yaklaşık 840 alevi köyü ile dersim ilindendir. Ardından da erzincan, sivas, Malatya ve Tokat illeri gelmektedir. Öte yandan alevilik, Türkiye'de farklı etnik gruplar tarafından benimsenmektedir. Türkmen-Anadolu Bektaşi Aleviliği,Kizilbaş Türkleri(Alevilik),İran Şii Aleviliği ile Afgan Ibrahimi Alevi'liğin ortak yanları olsa da, farklı tarafları da bulunmaktadır.Alevilerin büyük bir bölümü Türkmendir,azımsanmayacak kadar da Kürt,Zaza ve Arnavut alevisi vardır.
         İnanç 

Temel inanç 
Alevilik, Hakk-Muhammed-Ali üçlemesi ve Ehl-i Beyt, Oniki İmamları önemseyen Şiiliğin Onikicilik ile ortak noktalara sahip bir yoldur.
Alevilikte incelenmesi gereken asıl inanç varlığın birliğidir.
Alevîlik'te tanrının insan dâhil evrendeki her şeyin içinde olduğu inanışı vardır.
Alevilik Tanrı korkusu yerine sevgisini benimseyen, Kuran'ın şekline değil, özünü kabul ettiklerini belirten, amacı "Seyr-ü süluk" (Ruhsal olgunlaşma) olan bir tasavvuf yoludur. Özünü insan sevgisinde bulan, Tanrı?nın insanda tecelli ettiğine ve zerresinden oluştuğuna, onun için de insanın ölümsüzlüğüne inanan, ibadetlerinde kadın erkek ayrımı yapmadan, kendi öz diliyle, musikisiyle, semahıyla inancını icra etme biçimine denir. En-el Hak , Arapça "Ben Hakkım" anlamına gelir. "Haktan gayrı degilim" demektir."Ben Tanrı'yım" anlamına gelmez. Başka bir şekilde söylemek gerekirse, "Ben Haktan ibaretim, ancak Hak benden ibaret degil" denebilir.
Hayatın amacını insanın ham ervahlıktan çıkarak, insan-ı kâmil olup, özüne dönmek olarak tanımlamaktadır.
Mürşid, Pîr ve Rehber huzurunda ikrar verilerek Dört Kapı Kırk Makam aşamasından geçilir. Alevi ibadedinin uygulandığı mekân Cemevidir.Alevîlerin büyük bir çoğunluğu,Kur'an-ı Kerim'in Muaviye döneminde değiştirildiğine inanırlar                                                                                                                      Dört Kapı Kırk Makam' İnancı
Dört Kapı Kırk Makam şeklindeki kâmil insan olma ilkelerini Hacı Bektâş-ı Velî?nin tespit ettiğine inanılır. Hacı Bektaş, "Kul Tanrı?ya kırk makamda erer, ulaşır, dost olur" demiştir.
Dört Kapı şunlardır:
1 Şeriat,
2 Tarîkat,
3 Mârifet ve
4 Hakîkat
Her kapının on makâmı vardır.
Şeriat kapısının makamları:
1. Îman etmek,
2. İlim öğrenmek,
3. İbâdet etmek,
4. Haramdan uzaklaşmak,
5. Ailesine faydalı olmak,
6. Çevreye zarar vermemek,
7. Peygamberin emirlerine uymak,
8. Şefkatli olmak,
9. Temiz olmak ve
10. Yaramaz işlerden sakınmak.
Tarîkat kapısının makamları:
1. Tövbe etmek,
2. Mürşidin ögütlerine uymak,
3. Temiz giyinmek,
4. İyilik yolunda savaşmak,
5. Hizmet etmeyi sevmek,
6. Haksızlıktan korkmak,
7. Ümitsizliğe düşmemek,
8. İbret almak,
9. Nîmet dağıtmak,
10. Özünü fakir görmek
Marifet kapısının makamları:
1. Edepli olmak,
2. Bencillik, kin ve garezden uzak olmak,
3. Perhizkârlık,
4. Sabır ve kanaat,
5. Haya,
6. Cömertlik,
7. İlim,
8. Hoşgörü,
9. Özünü bilmek,
10. Ariflik.
Hakikat kapısının makamları:
1. Alçakgönüllü olmak,
2. Kimsenin ayıbını görmemek,
3. Yapabileceğin hiçbir iyiliği esirgememek,
4. Allah?ın her yarattığını sevmek,
5. Tüm insanları bir görmek,
6. Birliğe yönelmek ve yöneltmek,
7. Gerçeği gizlememek,
8. Mânâyı bilmek,
9. Tanrısal sırrı öğrenmek ve
10. Tanrısal varlığa ulaşmak.
Alevilik ile Siiligin Karsilastirilmasi
Aleviligi siilikle bir tutmak, siiligin bir baska anlayisi olarak yansitmak yada aleviligi islamla birlikte düsünmek tamamiyle aleviligin özüne aykiri bir yaklasimdir. Alevilik islamin herhangi bir yorumu olmayip, özünü eski pagan anlayisindan, dogal dinlerden vede özellikle Zerdüstlükten alir. Dogan Avciogluysa Türklerin Tarihi kitabinda, Aleviligi türklerin eski dogal dini Samanizmi yasatan türkiyeliler olarak görür. Alevilikte(özellikle kürt aleviliginde)örnek kabilinde vermek gerekirse zerdüstlügün, samanizmin, budizmin vs.bircok dogal dinlerin cok önemli etkisinin oldugu kendini alevilik felsefesinde cok etkili sekilde hissettirir. Alevilikte, atesin kutsal sayilmasi(atesi suyla söndürmek örnegin günahtir), belirli agac türlerinin kutsal sayilmasi, günese aya bakilarak dualar edilmesi, kutsal gün sayilan persembe günlerinde mum(teberek) yakilip dualar edilmesi, aleviligin pagan-zerdüsi-samanist köklerine örnek olarak sayilabilir. Aleviligin siilikle özünde herhangibir baginin olmadigi(Ali`ye yada oniki imamlara olan inanista özünde tamamiyle farkli temellere dayanir), kendisini özellikle inanc vede ibadet tarzinda gösterir. Alevilikte namaz kilinmaz, ramazan orucu tutulmaz, hac a gitmek bir dini bir ödev olarak görülmez(ne ararsan ara kendinde ara,kudüste mekke de hac da degil), tanridan korkulmaz, cehennemde yanmaya inanilmaz keza alevilikte insan haktan gelir ölümledeyse hakka ulasir. Alevilikte musehiplik vede kirvelik anlayisi cok önemli yer tutar(zerdüstlükte de süt kardesligi vardir). Alevilik te dem olayi vardir, ibadet esnasinda baglama esliginde semah dönülür, siilikte alkol almak haram olup, namaz esnasinda(ezan okunurken bile) müzik dinlenilmesi kesinlikle düsünülemez.Alevi ceminde kadin erkek ayri yerlerde ibadet etmez,ayni mekani kullanir, siilikte kadinin sacinin telini dahi baska erkege göstermesi haram olarak görülür, namaz ayni mekanda olmayip kadinlara vede erkeklere ayrilmis yerlerde kilinir. Aleviler kadini erkekle esit tutarken, siiler de kadinin sahitligi bile saibelidir, bu nedenledirki dört kadinin sahitligi bir erkegin sahitligine esittir. Alevilikte Hz. Ali (özellikle kürt alevilerinde),ayni zamanda Haci Bektas- i Veli, Pir Sultan Abdal`dir, yani allahin kendisidir, bu anlamda Muhammedin koruyucusu olmayip , bilhasil onun yaraticisidir. Not: Kürt alevilerinin(Dersim-Bigöl-Erzincan vs.) Hazar denizi nin batisinda yer alan deylem bölgesinden M.S. 800 ile 1000 yillari arasinda Anadoluya göc ettikleri, Deylemlilerin de en eski dinsel anlayisinin Zerdüstlük oldugu, kürt alevileri arasinda giderek etkinlik kazanan düsüncelerden biridir.(karsilastirma icin bkz. Deylem bölgesi, zerdüstlük                                                  Alevilikte İbadet 

Aleviler, Muhammed'in son Peygamber olduğuna, Ali'nin ise Veliliğine (ya da İmamlığına) inanırlar. İbadetlerini cem evinde yaparlar. Kadir Gecesi 'ni bağlayan günlerde üç gün ve Muharrem ayında ise 10 ila 12 gün oruç tutarlar. Alevilikte Muharrem ayı orucunun farz olduğuna inanılır. Muharremden sonra da üç gün Hızır Orucu tutarlar. Muharrem orucundan evvel 3 gün Masumu Paklar orucunu tutarlar.
Alevi toplumu kendi içinde bir çeşit hiyerarşi oluşturmuştur. Örneğin "yol"a gönül vermiş olana "talip" denir. Kişi, yolun kurallarını yerine getirip bilgi düzeyini arttırdıkça yükselir. Alevilik'te "yol" denen deyimin temelini 4 kapı 40 makam anlayışı oluşturmaktadır. Sırasıyla şeriat, tarikat, marifet ve hakikat 4 kapıyı oluşturmaktadır. Bu kapıların hepsinin "alt bölüm" olarak niteleyebileceğimiz on'ar tane makamı vardır. Bütün kapı ve makamların kendi içinde bir anlamı bulunmaktadır. Şeriat kapısı, özetle doğru inanç ve doğru yaşam tarzıdır ve toplumdaki her bireyin inanç ve yaşam kurallarını düzenler. Tarikat kapısı ise tarikata hizmet etmek, Aleviliğin kurallarına özen göstermektir. Marifet kapısı ise bir nevi kendisi için kuralları aşıp başkaları için de birşeyler yapabilmek, fedakar olabilmektir. Hakikat kapısı, bütün dünyevi kaygıları aşıp kişinin Tanrı ile arasındaki sırra nail olması demektir.

Cem 

Cem Alevilerin toplu halde ettikleri ibadetin adıdır. Kavram olarak Cem Arapça bir kelime olup toplanma, birikme, bir araya gelme manasına gelmektedir. Cem?in kaynağının ise Kırklar Ceminden geldiği inanılır.
Cem ibadetini diğer inançlardaki ibadetlerden farklı kılan en önemli unsur; Cem de bulunanların ayni zamanda toplumda hesap vermekle yükümlü olmalarıdır. Cem de bulunalar bir birlerinden Razı Olmak zorundalar.
Cem de bulunan bir kişi başka bir kişiye dargınsa, bu iki kişinin dargınlıkları giderilmeden, barışmaları sağlanmadan Cem?e başlanmaz.
Alevilerin toplu anlamda temel ibadeti olan Cem, bir Dede´nin gözetiminde, önderliğinde yerine getirilir.
Cem ibadetine klsuz, düşkün kimseler giremez.

Cemevi 

Alevilerin ibadet ettiği yere ?secde edilen yer? ve ?toplanma? anlamında ?cemevi? denir; bir olma, bütünleşme yeri, Yaratan?la bir olma, bütünleşme anlamında. Cemevi, Alevi İslam inancında ibadet yeridir. Geçmişte de Tekke, Meydan Evi, Kırklar Meydanı, Zaviye, Dergâh Ahmet Yesevî Dergâhı, Hacı Bektaş Dergâhı, Hubyar Sultan Dergâhı, Seyit Gazi Dergâhı, Abdal Musa Tekkesi, Yunus Emre Tekkesi) olarak adlandırılmıştır.
Cemevi ise sadece ibadet amaçlı kullanılmıyor, Muhammed döneminde mescidinin işlevini yerine getirmiş ve getirmeye de devam etmektedir. Aynen mescit gibi çok amaçlı olarak kullanılmaktadır. Cemevleri, salt tapınma maksadı ile kullanılmamış ve kullanılmamaktadır. Alevi topluluğunun tapınma gereksinimi dışında toplumsal, bireysel sorunların çözüme kavuşturulduğu bir meclis işlevi de görmüş ve görmektedir.

Dede 

Dede, Alevi toplumunun inançsal önderidir. Ehlibeyt başka deyişle 12 İmam soyundan gelinmesi esastır. Dedelik ise kendine has bir is yapısı/hiyerarşisi bulunan bir kurumdur.
Her Alevinin bir dedesi vardır. Her dedenin de bir dedesi (mürşidi) vardır.
Talibin davranışlarından (inanç anlamında) dede sorumludur.
Dede talipleri eğiten, yol gösterendir.
Dede taliplerin bütün düşünsel, manevi sorunlarına çözüm, sorularına cevap getiren kişidir.
Dedelik kurumunun kendisine özgü bir yapılanması var. Bu yapılanma (mürşit-rehber bağlamında) gereği her dede ayni zamanda başka bir dedenin talibidir. Nasıl ki talip bir yanlışa düştüğünde ya da hata yaptığında dedesine sığınıyorsa, ayni şekilde dede de talibi olduğu dedesine (mürşidine) sığınıyor.

Duaz ve deyiş 
Duaz, Duazdeh'in kısaltılmış halidir. Duazdeh Farsça olup oniki (12) anlamına gelmektedir.
Duaz, cem âyinlerinde söylenen ve Oniki İmamlar'ın adlarının geçtiği deyişlerdir. Bazen dua olarak da nitelendirilirler. Bu deyişlerde ayrıca Oniki İmamlar'ın yanı sıra başta Peygamber ve Hacı Bektaş Veli olmak üzere Alevî ulularının adları geçmektedir.
Alevîlik ve Alevîler hakkında biraz bilgi sahibi olan kişiler için duazın, nefesin, türkünün, deyişin farklı anlamlara sahiptir.Fakat günümüz gerçekliği doğrultusunda genel bir tanım olması ve bu tanımın yaygınlaşıp kabul görmesi için Deyiş tanımı en uygun olanıdır. Deyiş Alevîliği çağrıştıran her melodinin adıdır. Türkü, nefes, duaz bunlar da alt adlardır.
Alevîlikte Duaz ve Deyişler ibadet dili Türkçe'dir.

Mersiye 
Ana madde: Mersiye
Mersiye, bir edebiyat terimi.
Divan edebiyatında ölen bir kimsenin yiğitliğini, cömertliğini iyiliğini, yaptıklarını övmek ve ölümünden duyulan acıyı dile getirmek için yazılan şiir türüne mersiye adı verilir. Kutsal günlerde, ölüm törenlerinde mersiye okuyan kişiye de mersiyehan denir. Mersiyeler genellikle mesnevi ve terkib-i bent nazım biçimlerinde yazılmıştır. Ünlü divan şairi Baki'nin Kanuni Sultan Süleyman'ın ölümü üstüne yazdığı Kanuni Mersiyesi, bu türün en güzel örneklerindendir. 8 beyitten oluşur. Arapça ve Farsça kelimeler çok olduğundan dili ağırdır. Aruz ölçusüyle yazılmıştır.

Semah 
Ana madde: Semah
Semah, Cemlerde deyişler eşliğinde yapılan dinsel törenin adıdır. Ulu Hünkâr Hacı Bektaşı Veli bu konuda şöyle söyler: "Semah, ariflerin aleti, muhiplerin ibâdeti, taliplerin maksududur. Bizim Semahımız oyuncak değil, ilahi bir sırdır. Bir kimse ki Semahı oyuncak sayar o cahildir".
Semahın kaynağı Kırklar meclisine dayanır. Bu meclise gelen Muhammed?e Salmanı Farisi tarafından bir üzüm tanesi verilir ve Salmanı Farisi kendisinden bunu paylaştırmasını ister. Muhammed Cebrail?in getirdiği tabakta bu üzüm tanesini sıkar. Bunu içen Kırklar "Ya Allah" deyip Semah dönmeye başlarlar.
Geçmişte sadece Cemlerde dönülen semahlar, günümüzde özüne aykırı düşmedikçe izleyiciler önünde de icra edilmektedir.

Muharrem Orucu 
Daha çok bilgi için: Kerbela Savaşı
10 Ekim 680 de Ali'nin oğlu ve Muhammed?in torunu Hüseyin ile ailesi ve takipçileri (toplam 72 kişi) Kerbela?da öldürüldüler.
Aleviler bu olayı anmak için, her yıl Muharrem Ayında 12 gün oruç tutarak yas tutarlar. Aleviler Muharrem orucu ile Hüseyin (RA)`in şahsında Ehlibeyt'e bağlılıklarını dile getirirler ve aynı zamanda zalimin zulmü olarak nitelendirdikleri bu olayı lanetlerler .
Alevilikte Kutsal Günler ve Anma Günleri:
1 Muharrem Orucu
2 Aşure Günü
3 Hızır Orucu
4 Hüseyin'in katledilmesi(Kerbela Olayı)
5 21 Mart- Ali'nin doğum günü ve Nevruz
6 Gadırhum
7 5-6 Mayıs:Hıdırellez
8 6-7 Haziran:Abdal Musa Anma Törenleri
9 2 Temmuz-Sivas Katliamının yıldönümü
10 16-18 Ağustos:Hacı Bektaş-ı Veli'yi anma törenleri
?Avrupa Birliği raporları, Türkiye'de 15-20 milyon civarında alevi vatandaş olduğunu savunur.

Dersim Alevileri
Anadoluya ilk gelen Alevilerdir. Kökenlerinin de Horasan'a ya da Deylem'e dayandigi söylenir. Zazaca ve Kurmanci konuşurlar. Doğu Sivas, Erzincan, Bingöl, Varto, Gümüşhane, Elazığ, Erzurum çevresi Alevilerinin ezici çoğunluğu Dersim Bölgesinden çeşitli nedenlerle göç etmek zorunda kalan Dersim Alevilerinden oluşur. İç Dersimden yapılan sürgün ve göçlerin en yoğun olduğu yer Doğu Sivas ve Batı Erzincan arasında kalan, İmranlı, Zara, Refahiye, Kangal ve Hafiğin bir bölümünü de içine alan, Kemah ve İliç Bölgesinden oluşan Kuzey Batı Dersim Koçgiri Bölgesidir.

Malatya Alevileri
Şu ana kadar resmi kaynak olmadığını düşünerek, Malatya ilinde yaşayan alevilerin nüfusu sadece oy dağılımına bakarak rakam çıkartılır. Malatya'da oyların %90'i üç partiye bölünür : Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi. Türk alevilerin sadece CHP'ye oy verdiğini göz önünde tutarsak, ve Bin Umut bağımsız adayın oyunun %5'i geçmemesi, Kürt alevilerin'de CHP'ye oy vermesini göstermektedir.
Malatya yöresinin dağlık kesiminde yaşayan alevilerin köken olarak bakıldığında Horasan'dan geldikleri söylenebilir.
Malatya bölgesinde az da olsa Kürt alevileri de vardır : Alxas, Drejan ve Parçikanlılar gibi.
?Akçadağ
İlçe nüfusu 29.940'dir.
İlçe merkezinde 8.427 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %25, sünniler ise %75'ı oluşmaktadır. 80 köyün bulunduğu Akçadağ'da, 30 alevi, 8 alevi-sünni, 42 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin %80'i Türk kökenlidir.
?Arapgir
İlçe nüfusu 11.470'dir.
İlçe merkezinde 6.367 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %25, sünniler ise %75'ı oluşmaktadır. 43 köyün bulunduğu Arapgir'da, 20 alevi, 3 alevi-sünni, 26 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin tamamına yakın Türk kökenlidir.
?Arguvan
İlçe nüfusu 8.379'dir.
İlçe merkezinde 2.057 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %85, sünniler ise %15'ı oluşmaktadır. 47 köyün bulunduğu Arguvan'da, 38 alevi, 2 alevi-sünni, 7 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin %75'i Türk kökenlidir.
Malatya Arguvan yöresindeki çoğu alevi köyleri halen Oğuz Boyları oymak adları ile anılırlar ve Türkmen'dirler.
?Battalgazi
İlçe nüfusu 27.643'dir.
İlçe merkezinde 15.847 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %10, sünniler ise %90'ı oluşmaktadır. 17 köyün bulunduğu Battalgazi'de, 5 alevi-sünni, 12 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin %80'i Türk kökenlidir.
?Darende
İlçe nüfusu 33.514'dir.
İlçe merkezinde 9.685 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %25, sünniler ise %75'ı oluşmaktadır. 36 köyün bulunduğu Darende'de, 16 alevi, 11 alevi-sünni, 9 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin %80'i Türk kökenlidir.
?Doğanşehir
İlçe nüfusu 40.688'dir.
İlçe merkezinde 10.176 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %25, sünniler ise %75'ı oluşmaktadır. 80 köyün bulunduğu Akçadağ'da, 30 alevi, 8 alevi-sünni, 42 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin %80'i Türk kökenlidir.
?Doğanyol
İlçe nüfusu 5.026'dir.
İlçe merkezinde 1.687 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %15, sünniler ise %85'ı oluşmaktadır. 13 köyün bulunduğu Doğanşehir'da, alevi köyü bulunmamaktadır. Alevilerin tamamına yakın Türk kökenlidir.
?Hekimhan
İlçe nüfusu 23.739'dir.
İlçe merkezinde 7.708 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %40, sünniler ise %60'ı oluşmaktadır. 49 köyün bulunduğu Hekimhan'da, 28 alevi, 6 alevi-sünni, 15 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin tamamına yakın Türk kökenlidir.
?Kale
İlçe nüfusu 6.286'dir.
İlçe merkezinde 2.033 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %10, sünniler ise %90'ı oluşmaktadır. 21 köyün bulunduğu Kale'de, 1 alevi, 20 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin tamamına yakın Türk kökenlidir.
?Kuluncak
İlçe nüfusu 9.099'dir.
İlçe merkezinde 1.997 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %15, sünniler ise %85'ı oluşmaktadır. 25 köyün bulunduğu Kuluncak'da, 5 alevi, 7 alevi-sünni, 13 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin tamamına yakın Türk kökenlidir.
?Pötürge
İlçe nüfusu 22.810'dir.
İlçe merkezinde 3.337 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %5, sünniler ise %95'ı oluşmaktadır. 73 köyün bulunduğu Pötürge'da, 3 alevi, 3 alevi-sünni, 67 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin tamamına yakın Türk kökenlidir.
?Yazıhan
İlçe nüfusu 15.993'dir.
İlçe merkezinde 2.363 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %40, sünniler ise %60'ı oluşmaktadır. 32 köyün bulunduğu Yazıhan'da, 12 alevi, 17 alevi-sünni, 5 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin yarısı Kürt kökenlidir.
?Yeşilyurt
İlçe nüfusu 33.206'dir.
İlçe merkezinde 7.700 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %30, sünniler ise %70'ı oluşmaktadır. 24 köyün bulunduğu Yeşilyurt'da, 8 alevi, 3 alevi-sünni, 13 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin 75%'i Türk kökenlidir.
?Merkez
İlçe nüfusu 454.272'dir.
İlçe merkezinde 383.185 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %30, sünniler ise %70'ı oluşmaktadır. 58 köyün bulunduğu Merkez'de,4 alevi 10 alevi-sünni, 44 sünni köy bulunmaktadır. Alevilerin tamamına yakın Türk kökenlidir.


Sivas Alevileri
Şu ana kadar resmi kaynak olmadığını düşünerek, Sivas ilinde yaşayan alevilerin nüfusu sadece oy dağılımına bakarak rakam çıkartılır. Sivas'da oyların %95'i dört partiye bölünür : Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi ve Büyük Birlik Partisi. Alevilerin sadece CHP'ye oy verdiğini göz önünde tutarsak (hele Madımak olayından sonra), nüfus dağılımı kolaylaşıyor.[3]
Sivas'ta Türkmen ve Zaza alevileri bulunmaktadır. Her iki alevi grup arasında kültürel farklılıklar bulunmaktadır.
?Sivas, Türkiye'de en çok Alevi köyü bulunan il'dir. Daha sonra ise Tunceli, Erzincan ve Tokat gelmektedir.
638.585 kişilik Sivas ilinde aleviler sünnilere göre azınlıktır. Ancak gerek İstanbul gerek Ankara, İzmir ve yurtdışında Almanya, Hollanda, Fransa gibi yerlerde alevi sivas'lılar, sunni sivas'lılardan daha fazladır.
Sivas Alevilerinin büyük bir bölümü Türkçe konuşur, bir bölümü ise Kürtçe ve Zazaca konuşur.
Sivas'ın bazı ilçelerinde (İmranlı, Divriği, Zara, Hafik) yaşayan aleviler, Dersim bölgesinden çeşitli sebepler ve Osmanlı dönemindeki sürgün ve baskılar ile göç edip bu bölgeye yerleşmiş Zaza alevileri'dir. Doğu yöresinde genellikle Koçgiri, Şadiyan, Hizolan, Hormekan, Çarekan, Khureşan, Şeyh Hasan ve Resul, Kurmeşan, Baba Mansur, Parçikan, Dimiliyan, Avdelan gibi Dersim Aşiretleri yerleşiktir ve aşiretçilik günümüzde bu bölgede, Tunceli'de olduğu gibi, tamamen bitmiştir.
?İmranlı
İlçe nüfusu 7.532'dır. İmranlı merkezin %85 sunni kökenli vatandaş'lardan oluşur. Ancak 104 köyün bulunduğu ilçe'de, 93 alevi, 7 alevi-sünni ve 10 sunni köy bulunmaktadır.
İmranlı'lı aleviler Koçgiri aşiretinden Dersimlilerdir.
?Divriği
İlçe nüfusu 17.176'dır.
İlçe merkezinde 11.980 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %60, sünniler ise %40'ı oluşmaktadır. Divriği'de, 105 alevi, 2 alevi-sünni, 11 sünni köy bulunmaktadır.
?Kangal
İlçe nüfusu 27.887'dir.
İlçe merkezinde 10.989 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %10, sünniler ise %90'ı oluşmaktadır. 107 köyün bulunduğu Kangal'de, 58 alevi, 13 alevi-sünni, 44 sünni köy bulunmaktadır.
Zara
İlçe nüfusu 22.217'dir.
İlçe merkezinde 12.337 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %25, sünniler ise %75'ı oluşmaktadır. 131 köyün bulunduğu Zara'de, 82 alevi, 8 alevi-sünni, 38 sünni köy bulunmaktadır.
?Akıncılar
İlçe nüfusu 5.845'dir.
İlçe merkezinde 3.565 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %15, sünniler ise %85'ı oluşmaktadır. 30 köyün bulunduğu Akıncılar'de, 2 alevi, 2 alevi-sünni, 20 sünni köy bulunmaktadır.
?Altınyayla
İlçe nüfusu 10.548'dir.
İlçe merkezinde 3.088 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %10, sünniler ise %90'ı oluşmaktadır. 14 köyün bulunduğu Altınyayla'de, 2 alevi, 12 sünni köy bulunmaktadır.
?Doğanşar
İlçe nüfusu 3.346'dir.
Doğanşar'da aleviler yok kadar denilecek azdır.
?Gemerek
İlçe nüfusu 27.835'dir.
İlçe merkezinde 5.353 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %30, sünniler ise %70'ı oluşmaktadır. 36 köyün bulunduğu Gemerek'de, 1 alevi, 15 alevi-sünni, 20 sünni köy bulunmaktadır.
?Gölova
İlçe nüfusu 3.267'dir.
İlçe merkezinde 1.784 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %5, sünniler ise %95'ı oluşmaktadır. 29 köyün bulunduğu Gölova'de, 2 alevi, 2 alevi-sünni, 26 sünni köy bulunmaktadır.
?Koyulhisar
İlçe nüfusu 13.190'dir.
İlçe merkezinde 5.529 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %15, sünniler ise %85'ı oluşmaktadır. 59 köyün bulunduğu Koyulhisar'de, 4 alevi, 3 alevi-sünni, 35 sünni köy bulunmaktadır.
?Suşehri
İlçe nüfusu 27.415'dir.
İlçe merkezinde 13.941 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %10, sünniler ise %90'ı oluşmaktadır. 71 köyün bulunduğu Suşehri'de, 3 alevi, 8 alevi-sünni, 62 sünni köy bulunmaktadır.
?Şarkışla
İlçe nüfusu 41.950'dir.
İlçe merkezinde 20.851 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %10, sünniler ise %90'ı oluşmaktadır. 96 köyün bulunduğu Şarkışla'de, 34 alevi, 2 alevi-sünni, 60 sünni köy bulunmaktadır.
?Ulaş
İlçe nüfusu 11.237'dir.
İlçe merkezinde 2.895 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %25, sünniler ise %75'ı oluşmaktadır. 38 köyün bulunduğu Ulaş'de, 13 alevi, 3 alevi-sünni, 22 sünni köy bulunmaktadır.
?Yıldızeli
İlçe nüfusu 52.710'dir.
İlçe merkezinde 9.867 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %5, sünniler ise %95'ı oluşmaktadır. 125 köyün bulunduğu Yıldızeli'de, 35 alevi, 3 alevi-sünni, 90 sünni köy bulunmaktadır.
?Hafik
İlçe nüfusu 9.519'dir.
İlçe merkezinde 3.005 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %5, sünniler ise %95'ı oluşmaktadır. 75 köyün bulunduğu Hafik'de, 49 alevi, 5 alevi-sünni, 29 sünni köy bulunmaktadır.
?Gürün
İlçe nüfusu 21.788'dir.
İlçe merkezinde 10.231 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %15, sünniler ise %85'ı oluşmaktadır. 69 köyün bulunduğu Gürün'de, 15 alevi, 12 alevi-sünni, 25 sünni köy bulunmaktadır.
?Merkez
İlçe nüfusu 335.002'dir.
İlçe merkezinde 294.402 kişi yaşamaktadır ; merkezde aleviler nüfusun %15, sünniler ise %85'ı oluşmaktadır.Merkez'de, 21 alevi, 2 alevi-sünni, 85 sünni köy bulunmaktadır.

Erzurum Alevileri

Bir bolümü Horasan bir bölümü de Tunceli'den göçmedir. Merkezde pek olmamalarına karşı güney ilçe ve köylerinde yaşarlar. Erzurumun Dersim Alevileri Kürtçe ve Zazaca konuşurlar.

Sıraçlar 

Sıraçlar bir Türkmen boyunun ismidir. Sıraç sözcüğü Kuran da geçmektedir.nur saçan ışık saçan yol ışık anlamlarına gelir. bu güne kadar tam türk ibadetlerini ve geleneklerini sürdürler. Aleviler arasındaki bazı topluluklara da "sıraçlar" denmektedir. Örneğin Hubyar yöresindeki Alevi topluluklarından bazılarına "sıraçlar" denilmektedir. Sıraçlar Alevilikte "Dede" olarak adlandırılan rehbere "Baba" derler. Anadolu'nun başka bölgelerinde de "sıraçlar" olarak nitelenen Alevi toplulukları mevcuttur.

Çepniler 

Çepniler Aleviliği seçen ilk Türkmen boylarından biridir. Eski bir çepni yerleşimi olan Görelenin eski adı ise Eleviye'dir. Karadeniz çepnileri bugün ezici olarak Sünnidirler, Sünnileşmişlerdir tarihi süreç içerisinde. Sünni çepniler Trabzon, Ordu ve Giresundan başlayarak bu bölge ve çevresinde yerleşiktirler. Sünnileşmeleri Osmanlı Alevi çatışmaları ile başlamıştır.Cumhuriyetten sonra da pek çok çepni köyü sünnileşmiştir.
Aleviliğini bırakmayan çepniler ise daha çok Balıkesir, Manisa, İzmir, Çanakkale, Burdur, Gaziantep gibi illerde yerleşiktirler. Çepniler Hacı Bektaşi Velinin ilk müritliğini yapan Türkmen Aşiretidir. Tokat, Çorum, Amasya gibi illerdeki Alevi köyleri de çepnidir.

Tahtacılar 

Eskiden orman işleriyle uğraşan göçebe Türkmen aşiretidir, Tamamı Alevidir. Bugün çoğu Tahtacı yerleşiktir. Kazdağları Tahtacı Türkmenlerinin merkezidir. Ancak Gaziantep'e kadar uzanan kıyı hattında ve Toroslar'da pek çok Tahtacı köyü vardır.

Balkan Alevileri

Osmanlı devletinin kuruluşundan önce Deliorman ve Dobruca bölgelerine Seyyid Sarı Saltuk önderliğinde Alevi-Türkmenler yerleşmişlerdir,Osmanlı devletinin kuruluşundan sonrada yine aynı bölgelere gönüllü Alevi yerleşimleri ve isyana katılan Alevilerin sürgünleri gerçekleşmiştir.Deliorman ve Dobrucada 2.Mahmud'dan önce hemen hemen tüm Türk köyleri Alevi-Bektaşi ve Bedreddini iken, 2.Mahmud'un Bektaşi tekkelerine Nakşibendi şeyhleri atamasıyla ve kuzeyden gelen Sünni-Tatar göçleriyle Sünnilik yayılmıştır.Günümüzde Bulgaristanın bu iki bölgesinde Aleviler halen oldukça etkindirler,bölge Sünnileride, Nakşi-Bektaşisi olduklarından kültürel bir ayrışma ve farklılık görülmemektedir. Ayrıca Makedonya ve Kosova taraflarında da Arnavut kökenli Bektaşi inancına ait gruplar bulunmaktadır.Bu gruplar Bulgaristan,Yunanistan ve Romanyadaki Türkmen Alevileriyle aynı geçmişe sahip değildirler,Arnavut,Sırp,Makedon devşirmesi olan Yeniçeriler Hristiyan ailelerinden toplanıp Bektaşi tekkelerinde yetişiyorlardı,emekli olup memleketlerine döndüklerinde ise buralarda Bektaşiliği yaydılar ve tekkelerin başında bulundular,Arnavut,Boşnak ve Makedon Bektaşiler,Türkmen kökenli olmadıklarından Alevi-Bektaşi değil yalnızca Bektaşidirler yani soydan Alevi değildirler.           Tarihçe 

Erenler 
Alevilik tarihinde yer edinmiş bilgili kişiler Kelime anlamı : Bilgili kişi , önder ...

Ahilik ve Alevilik 
Ana madde: Ahilik

Babai İsyanı

Baba İshak ve Baba İlyas'ın çıkardığı bugunki Alevi yerleşim yerlerini belirleyen isyandır . İsyan bugunki Alevilerin çoğunlukta olduğu bölgeler başta olmak üzere , Anadolu'da etkili olmuştur.

Osmanlı, Kızılbaş ve Safeviler 

Anadolu'dan Safevi(İran) topraklarına göç eden Türkmen Alevilerin başlarına giymiş olduğu kızıl renkli mihverin etrafına Oniki İmam inancını simgeleyen oniki kıvrımlı kumaş ile sarılmış bandı taktıkları için kızılbaş olarak adlandırılmış topluluk.
Osmanlı devleti, kuruluşunda herhangi bir mezhebi kabul etmemiş bir devletti. Kuruluş döneminde, devlet kademelerinin birçok yerinde aleviler yer almıştı. Fakat devlet, Yavuz Sultan Selimden sonra Arap Şeyhleri getirilerek Osmanlı devleti sünnileştirilmiştir. Osmanlı padişahı olan Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail ile ters düştü. Devlet yönetiminin giderek sünnileşmesinden şikayetçi olan alevi halk, diğer bir Türk devleti olan Şah İsmail'in devletinin alevilik tabanlı bir Safevi devleti olması nedeniyle şah İsmail'e sempati duymaya başladı.

Türkiye Cumhuriyeti
Alevîler, İsmet İnönü'nün deyimiyle, milli mücadele yıllarında 'herkesten çok vatan sever' bulunmuştur. Cumhuriyet Türkiye'si ve onun laikliği seçmesi, (tekkelerinin kapatılmasına rağmen) hoş karşılanmıştır. Alevîler geleneksel olarak, Cumhuriyet devriminin ilkeleri taraftarı olmuşlar, Atatürk ilke ve inkılaplarına her zaman bağlı olduklarını göstermişlerdir. İslami akımları hiçbir zaman desteklememişlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder